Mehmed Esad Efendi'nin oğlu olan Yesarizâde Mustafa İzzet, İstanbul'da doğdu. Yazıyı babasından öğrendi ve icazet aldı. Ayrıca Osman el-Üveysî Efendi de 1788'de kendisine ayrı bir icazet verdi. Devlet memuriyetinde yüksek makamlara çıkan hattat, 1842'de Rumeli Kazaskeri oldu.
Çok sayıda eser verdi ve Türk hattının en önemli sanatkârlarından biri kabul edildi. Yesarizâde'nin hat sanatımızdaki asıl önemi, 'Türk Nestâlik Ekolü'nü kurmuş olmasıdır. Nestâlik yazı, onun yaptığı hamleyle Türk zevkinin hakim kılındığı bir sistem halini aldı. Bu ekolün kurulmasından sonra hattatlar İran'ın nestâlik üslubunu terk ettiler ve Yesarizâde Ekolü'nü takibe başladılar. Bu tavrın eksik noktalarını da Mustafa İzzet Efendi'den sonra gelen Sâmi Efendi tamamladı.