Aklam-ı Sitte'de Şeyh Hamdullah'dan sonraki en büyük çığırı Hafız Osman Efendi açmıştır. Derviş Ali (ö. 1678) ve Suyolcuzâde Mustafa Eyyubî'den yazı meşkeden Hafız Osman Efendi, Şeyh Hamdullah'ın üslubunu derinlemesine öğrenebilmek için Nefeszâde İsmail Efendi'den (ö. 1678) tekrar meşk etti. Yazıdaki kudreti ve şöhreti saraya kadar ulaşan Hafız Osman 1106'da II. Mustafa ve Şehzade III. Ahmet'e Hüsn-i Hat muallimi tayin edildi.
Hafız Osman Sümbülî Efendi Dergahı'na intisab etmiş, tekke terbiyesi almış, daha sonra kendisine dergahın zâkirbaşılık görevi verilmiştir. Hocalarının vefatından sonra kendi üslubunu ortaya koyan Hâfız, Şeyh Hamidullah'ın harflerini küçültmüş, nisbet ve duruşlarına daha estetik ve zarif bir görünüm kazandırmıştır.
Aklam-ı Sitte ile sayısız murakka', levha, en'am, Delâilü'l-Hayrat ve 25 mushaf yazmıştır. Bugün uygulanan hilye formunun ilk şeklini Hafız Osman ortaya koymuştur. 1110 tarihinde vefat etmiş Sümbül Efendi Dergahı'nın haziresine defnedilmiştir.